Hoşgeldiniz!

İlginç internet sitelerinin yanı sıra birçok güncel konuyla ilgili bilgi edinebileceğiniz siteme hoşgeldiniz...

21 Nisan 2008 Pazartesi

Özgür Alaz'ın mekanikleri

Özgür Alaz ismini "google bize logo yapsana" fikriyle duyurmuş. 2007 yılında ortaya attıkları bu fikir, hem Türkiye'ye kendi google logolarını kazandırmış, hem de viral pazarlamanın ne kadar etkili olduğunu kanıtlamış. Fakat bu, Özgür Alaz'ın birçok başarısından sadece biri. Bunun dışında, İTÜ öğrencilik yıllarından itibaren, Springspotters, lovemarks, kariyer.net ve secondlife gibi birçok ünlü sitenin yarışmalarında finale kalmış. Kendi sitesi marketallica'ya bakacak olursanız, YKB ve mynet danışmanlığı dışında, likeminds ve psfk gibi site ve organizasyonlara da üye. Oldukça aktif bir hayat yani. Kendi tanımıyla 7*24 fikir avcısı, meraklı, internet kurdu bir kişilik...
Özgür Alaz, interneti çözmüş, hatta sindirmiş. Bu sebeple, artık bir sitenin başarılı olması için neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu çok iyi biliyor, ve ne şanslıyız ki bizimle de paylaşıyor altın kuralı: "platform yaratmak yeterli değil, kullanıcıya deneyim sağlayacak mekanikleri de entegre etmek gerekiyor". Diğer bazı mekanikler ise şöyle:

1) Toplayıcılık: Biriktirmeyi seviyoruz, biriktirmek istiyoruz. Kiminki daha çok diye karşılaştırmak istiyoruz. Elle tutulur, madde madde sayılan, bizi rekabete sürükleyen, kıyasıya mücadele ettiren bir öğe lazım bize. Bir internet sitesi bunu sağlayabilmişse, üyelerini bu "sahip olma" hissi ile kandırabilmişse, başarılıdır. Örnek mi? Facebook- kimin daha çok arkadaşı var? Google reader- ben bunları beğendim, ya sen? Blogger- benim fikirlerim bunlar, seninkiler?
2) Puanlama: Yani rating. Ne kadar rating alıyorsan, o kadar prestijlisin demektir. Prestijin arttıkça da, siteye olan bağlılığın artıyor. Daha iyisi, daha da iyisi olmak için uğraşıyorsun, daha fazla zaman harcıyorsun. Örnek mi? Yelp- kaç yorumun var, kaç yeni entry'n var? Amazon- yorum yaparak dikkatleri üstüne çekme. Youtube- videon ne kadar rate aldı, ne kadar izlendi?

3) Feedback: Site size zaman zaman geri bildirim yapar ki, o sitenin adını daha çok göresiniz, siteye üye olduğunuzu unutmayasınız. Çember.net'in haftalık bültenleri, facebook'un e-mail yolu ile notification sistemi, maillarınızı kontrol ederken bile sizi diğer bir pencerede bu sitelere girmeniz için dürtüyor.

4) Etkileşim: İnsanları hangi bahaneyle daha da sosyalleştirebilirim? Facebook bu konuda çok başarılı; insanlar birbirlerine günde onlarca application/gift yolluyor, wall'larına yazıyor, hangi eventlere gidildiğini takip ediyor. Bir network ağında sosyalleşebilmek için gerekli her tür adımı atıyor, attırıyor.
5) Kişiselleştirme: Myspace en büyük örnek. Kendi profilini, kendi sayfanı, rengini kendin belirliyorsun. Herkese "kim olduğunu" gösterebilmek için büyük bir fırsat.

Bu mekanikler sitenizde varsa, sadece bir platform olarak kalmazsınız; insanların deneyim yaratabileceği, bağımlılıklarının arttığı bir site haline gelirsiniz...Tüyolar Özgür Alaz'dan, siteyi kurmak sizden...

Hiç yorum yok: